Berat Kandili Borçtan, suç ve cezadan kurtulmak anlamına gelmektedir. Günahlardan kurtulmaya vesile olan Şaban ayının onbeşinci gecesi de Berat gecesi olarak idrak edilir.
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimiz şöyle buyurmuşlardı:
"Recep, Allah'ın ayıdır. Şaban, benim ayımdır. Ramazan, ümmetimin ayıdır". Mübarek Recep ayının ardından gelen Şaban ayı Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in ayıdır. Bu mübarek ayın değerini bilerek, ibadetlerimizi yapmalı, alemlerin Rabbinden af dilemeliyiz.
Allah Teâlâ bu gece af kapılarını açar; bu gecede mü`minler affa uğrarlar ve günahlarından tevbe ettikleri taktirde temizlenirler. Bu gecede, bir yıl içinde olacak bütün işler hükme bağlanıp, ifası için Cenab-ı Hak tarafından meleklere verilir. Bu geceye has bir ibadet yoktur. Gecesini ibadet ve dua ile, gündüzünü oruçlu geçirmek güzeldir.
Kur`an-ı Kerim`de Beraat gecesiyle ilgili görülen âyetler şunlardır:
"(Helâl, haram ve diğer hükümleri) açıkça bildiren bu Kitab`a yemin ederim ki, şüphesiz, biz onu mübârek bir gecede indirdik. Gerçekten biz. sonuçta karşılaşılacak tehlikeleri haber vericileriz. O (öyle bir gecedir ki) her hikmetli iş, nezdimizden sadır olan bir emir ile o zaman ayrılır" (ed-Duhân, 44/2-6).
Alimlerin çoğunluğu bunun "Kadir" gecesi İkrime ile bir grup bilgin de "Beraat" gecesi olduğunu söylemişlerdir. Çoğunluk şu delillere dayanmıştır: Cenab-ı Hak, Kadir sûresinde, Kur`an`ı Kadir gecesinde, bu âyette ise mübârek bir gecede indirdiğini beyan etmiştir. Eğer bu iki geceden kastedilen tek bir gece olmasaydı, çelişki doğardı. Allah Teâlâ, içinde Kur`an indirilen ayın Ramazan ayı olduğunu başka bir âyette de bildirmiştir (el-Bakara, 2/185). Buna göre mübarek gecenin Şaban gecelerinden değil, ramazanın gecelerinden biri olması gerekir. Cenab-ı Hak, mübarek geceyi; "Onda her hikmetli iş ayrılır" diye nitelemiş, Kadir Gecesi hakkında da; "Melekler ve Ruh`un bir emirden dolayı, Rablerinin izniyle. inmekte olduklarını" bildirmiştir (bk. el-Kadr, 97/4). Bu "emir", o yıldan gelecek yıla kadar olan amel, rızık, hayat, ölüm gibi Allah`ın kazasıdır.
İbn Abbas (r.anh) şöyle der: "Cenab-ı Hakk`ın bütün kazaları Şa`ban`ın yarı gecesinde görevli meleklere teslim edilir". Bazılarına göre, Beraat gecesinde, emirlerin Levh-ı Mahfuzdan alınmasına başlanır. Bu gecede gelecek yıla rastlayan aynı geceye kadar olan olaylar takdir edilir ve bu "kadir" gecesi bitirilir. Rızıklara ait olan takdirler Mikâil (â.s)`a; savaş; zelzele, yıldırım ve musîbetlere ait olanlar da Azrail (a.s)`a bildirilir. Diğer yandan, Beraat gecesine ait beş haslet şunlardır: 1) Her önemli iş bu gecede ayırdedilir. 2) O gecedeki ibadetin fazileti büyüktür. 3) İlâhi rahmet yayılır. 4) Mağfiret gecesidir. 5) O gece, Rasûlüllah (s.a.s)`a şefaat hakkının tamamı verilmiştir.
Çünkü, Hz. Muhammed (s.a.s), Şaban`ın onüçüncü gecesi ümmeti hakkında şefaat istemiş, bu şefaatin üçte biri verilmiş, ondördüncü gecesi yine istemiş, üçte biri daha verilmiş, onbeşinci gece yine talep etmiş, bu gece şefaatın tamamı ihsan edilmiştir. Bu şefaatten mahrum olanlar, devenin ürküp kaçtığı gibi Allah`tan kaçanlardır (bk. er-Râzî ve Ebussuud Efendi Tefsirleri, ed-Duhân Sûresi 3. ve 4. âyetlerin tefsiri;Hasan Basri Çantay, Kur`ân-ı Hakim ve Meâl-i Kerim, İstanbul 1959, III, 904, 905).
Beraat gecesi hakkında Allah elçisi şöyle buyurmuştur:
"Şaban ayının onbeşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin gündüzünü (I5. günü) oruç tutunuz. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teâlâ (Keyfiyeti bizce meçhul bir halde) dünyaya en yakın göğe inerek (o andan) fecir oluncaya kadar: Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. (Bir bela ile) mübtela olan yok mu, ona kurtuluş vereyim. Şöyle olan yokmu? Böyle olan yok mu? Buyurur (İbn Mâce, H. no: 1388).
Diğer bir hadiste de şöyle buyuruyor: "Şüphesiz Allah Teâlâ Şaban ayının onbeşinci gecesi dünyaya en yakın olan semaya (keyfiyyeti bizce meçhul bir şekilde) iner ve Kelb kabilesinin koyunlarının kılları sayısından daha çok günahları (veya günah sahiplerini) bağışlar" (İbn Mâce, H. no: 1389).
Rabbim bu geceye kavuşmayı bizlere nasip etsin inşallah .
Berat Kandili'nde neler yapılmalı, bu mübarek gece nasıl ihya edilmeli?
- Kur'ân–ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; uygun mekânlarda Kur'ân ziyafetleri verilmeli; Kelamullah'a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli.
- Peygamber Efendimiz (sas)'e salât ü selâmlar getirilmeli; O'nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli.
- Kaza, nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar, onlar da ayrıca kılınabilir; kandil gecesi, özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla ihya edilmeli.
- Tefekkürde bulunulmalı; "Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah'ın benden istekleri nelerdir" gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.
- Geçmişin muhasebe ve murakabesi yapılmalı; ve şimdinin ve geleceğin plân ve programı çizilmeli.
- Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamet ve inabede bulunulmalı.
- Bol bol zikir, evrad ü ezkarda bulunulmalı.
- Mü'minlerle helalleşilmeli; onlarla irtibatımız cihetinden rızaları alınmalı.
- Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli.
- Kişi kendine ve diğer Mü'min kardeşlerine hattâ isim zikrederek dualar etmeli.
- Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı; vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli.
- Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.
- O gece ile ilgili âyetler, hadîsler ve bunların yorumları ilgili kitaplardan ferden veya cemaaten okunmalı.
- Dini toplantılar, paneller ve sohbetler düzenlenmeli; va'z ü nasihat dinlenmeli;
- Kandil gecesinin akşam, yatsı ve sabah namazları cemaatle ve camilerde kılınmalı.
- Sahabe, ulema ve evliya türbeleri ziyaret edilmeli; hoşnutlukları alınmalı; ve manevî iklimlerinde vesilelikleriyle Hakk'a niyazda bulunulmalı.
- Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli; iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli.
- Hayattaki manevî büyüklerimizin, anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon, faks yahut e–mail çekerek tebrik edilmeli; duaları istenmeli.
- Bu kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulmalı.
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimiz şöyle buyurmuşlardı:
"Recep, Allah'ın ayıdır. Şaban, benim ayımdır. Ramazan, ümmetimin ayıdır". Mübarek Recep ayının ardından gelen Şaban ayı Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in ayıdır. Bu mübarek ayın değerini bilerek, ibadetlerimizi yapmalı, alemlerin Rabbinden af dilemeliyiz.
Allah Teâlâ bu gece af kapılarını açar; bu gecede mü`minler affa uğrarlar ve günahlarından tevbe ettikleri taktirde temizlenirler. Bu gecede, bir yıl içinde olacak bütün işler hükme bağlanıp, ifası için Cenab-ı Hak tarafından meleklere verilir. Bu geceye has bir ibadet yoktur. Gecesini ibadet ve dua ile, gündüzünü oruçlu geçirmek güzeldir.
Kur`an-ı Kerim`de Beraat gecesiyle ilgili görülen âyetler şunlardır:
"(Helâl, haram ve diğer hükümleri) açıkça bildiren bu Kitab`a yemin ederim ki, şüphesiz, biz onu mübârek bir gecede indirdik. Gerçekten biz. sonuçta karşılaşılacak tehlikeleri haber vericileriz. O (öyle bir gecedir ki) her hikmetli iş, nezdimizden sadır olan bir emir ile o zaman ayrılır" (ed-Duhân, 44/2-6).
Alimlerin çoğunluğu bunun "Kadir" gecesi İkrime ile bir grup bilgin de "Beraat" gecesi olduğunu söylemişlerdir. Çoğunluk şu delillere dayanmıştır: Cenab-ı Hak, Kadir sûresinde, Kur`an`ı Kadir gecesinde, bu âyette ise mübârek bir gecede indirdiğini beyan etmiştir. Eğer bu iki geceden kastedilen tek bir gece olmasaydı, çelişki doğardı. Allah Teâlâ, içinde Kur`an indirilen ayın Ramazan ayı olduğunu başka bir âyette de bildirmiştir (el-Bakara, 2/185). Buna göre mübarek gecenin Şaban gecelerinden değil, ramazanın gecelerinden biri olması gerekir. Cenab-ı Hak, mübarek geceyi; "Onda her hikmetli iş ayrılır" diye nitelemiş, Kadir Gecesi hakkında da; "Melekler ve Ruh`un bir emirden dolayı, Rablerinin izniyle. inmekte olduklarını" bildirmiştir (bk. el-Kadr, 97/4). Bu "emir", o yıldan gelecek yıla kadar olan amel, rızık, hayat, ölüm gibi Allah`ın kazasıdır.
İbn Abbas (r.anh) şöyle der: "Cenab-ı Hakk`ın bütün kazaları Şa`ban`ın yarı gecesinde görevli meleklere teslim edilir". Bazılarına göre, Beraat gecesinde, emirlerin Levh-ı Mahfuzdan alınmasına başlanır. Bu gecede gelecek yıla rastlayan aynı geceye kadar olan olaylar takdir edilir ve bu "kadir" gecesi bitirilir. Rızıklara ait olan takdirler Mikâil (â.s)`a; savaş; zelzele, yıldırım ve musîbetlere ait olanlar da Azrail (a.s)`a bildirilir. Diğer yandan, Beraat gecesine ait beş haslet şunlardır: 1) Her önemli iş bu gecede ayırdedilir. 2) O gecedeki ibadetin fazileti büyüktür. 3) İlâhi rahmet yayılır. 4) Mağfiret gecesidir. 5) O gece, Rasûlüllah (s.a.s)`a şefaat hakkının tamamı verilmiştir.
Çünkü, Hz. Muhammed (s.a.s), Şaban`ın onüçüncü gecesi ümmeti hakkında şefaat istemiş, bu şefaatin üçte biri verilmiş, ondördüncü gecesi yine istemiş, üçte biri daha verilmiş, onbeşinci gece yine talep etmiş, bu gece şefaatın tamamı ihsan edilmiştir. Bu şefaatten mahrum olanlar, devenin ürküp kaçtığı gibi Allah`tan kaçanlardır (bk. er-Râzî ve Ebussuud Efendi Tefsirleri, ed-Duhân Sûresi 3. ve 4. âyetlerin tefsiri;Hasan Basri Çantay, Kur`ân-ı Hakim ve Meâl-i Kerim, İstanbul 1959, III, 904, 905).
Beraat gecesi hakkında Allah elçisi şöyle buyurmuştur:
"Şaban ayının onbeşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin gündüzünü (I5. günü) oruç tutunuz. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teâlâ (Keyfiyeti bizce meçhul bir halde) dünyaya en yakın göğe inerek (o andan) fecir oluncaya kadar: Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. (Bir bela ile) mübtela olan yok mu, ona kurtuluş vereyim. Şöyle olan yokmu? Böyle olan yok mu? Buyurur (İbn Mâce, H. no: 1388).
Diğer bir hadiste de şöyle buyuruyor: "Şüphesiz Allah Teâlâ Şaban ayının onbeşinci gecesi dünyaya en yakın olan semaya (keyfiyyeti bizce meçhul bir şekilde) iner ve Kelb kabilesinin koyunlarının kılları sayısından daha çok günahları (veya günah sahiplerini) bağışlar" (İbn Mâce, H. no: 1389).
Rabbim bu geceye kavuşmayı bizlere nasip etsin inşallah .
Berat Kandili'nde neler yapılmalı, bu mübarek gece nasıl ihya edilmeli?
- Kur'ân–ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; uygun mekânlarda Kur'ân ziyafetleri verilmeli; Kelamullah'a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli.
- Peygamber Efendimiz (sas)'e salât ü selâmlar getirilmeli; O'nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli.
- Kaza, nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar, onlar da ayrıca kılınabilir; kandil gecesi, özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla ihya edilmeli.
- Tefekkürde bulunulmalı; "Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah'ın benden istekleri nelerdir" gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.
- Geçmişin muhasebe ve murakabesi yapılmalı; ve şimdinin ve geleceğin plân ve programı çizilmeli.
- Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamet ve inabede bulunulmalı.
- Bol bol zikir, evrad ü ezkarda bulunulmalı.
- Mü'minlerle helalleşilmeli; onlarla irtibatımız cihetinden rızaları alınmalı.
- Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli.
- Kişi kendine ve diğer Mü'min kardeşlerine hattâ isim zikrederek dualar etmeli.
- Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı; vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli.
- Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.
- O gece ile ilgili âyetler, hadîsler ve bunların yorumları ilgili kitaplardan ferden veya cemaaten okunmalı.
- Dini toplantılar, paneller ve sohbetler düzenlenmeli; va'z ü nasihat dinlenmeli;
- Kandil gecesinin akşam, yatsı ve sabah namazları cemaatle ve camilerde kılınmalı.
- Sahabe, ulema ve evliya türbeleri ziyaret edilmeli; hoşnutlukları alınmalı; ve manevî iklimlerinde vesilelikleriyle Hakk'a niyazda bulunulmalı.
- Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli; iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli.
- Hayattaki manevî büyüklerimizin, anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon, faks yahut e–mail çekerek tebrik edilmeli; duaları istenmeli.
- Bu kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulmalı.
hayırlı kandiller.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder